KAMUOYUNA
Niğde Barosu olarak her yerde dile getirdiğimiz üzere Devletimiz Afrin’ e gerçekleştirdiği Zeytin dalı harekatı ile bir yandan meşru müdafaa hakkını kullanırken bir yandan da terörizme karşı insanlığı savunmaktadır. Türkiye’ nin hukuken haklılığı tartışmaya bile açık değildir.
Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri dokunabilecekleri her yerde “ ama, fakat, lakin” demeden ülkemizin haklı davasını dile getirmeleri zorunludur.
Meslek odaları ve örgütleri öncelikle meslek ve meslektaş odaklı faaliyetlerde bulunmalı, mesleklerin gelişimi yönünde çaba sarf etmelidir. Ana kuruluş amacımız budur. Özellikle ülkemizi ve milletimizi ilgilendiren milli davalarda durulması gereken yer ise milletimizin ve devletimizin menfaatleri doğrultusunda olmalıdır.
Son günlerde kamuoyunda Türkiye Barolar Birliği ve Baroların niteliklerinin değişmesi tartışılmaktadır.
Yargının kurucu unsuru olan avukatlık mesleğinin sorunlarının çığ gibi büyümesi, mesleğin gelecek vaat etmeme noktasına gelmesi ve bu durumun sadece avukatları değil adalet mekanizmasını da doğrudan olumsuz etkilemesine rağmen, Türkiye Barolar Birliğinin meslek sorunlarını en önemli önceliği olarak görmediği fikrinin meslektaşlar arasında yaygın bir kanı haline gelmesi, çözüm konusunda devlet kurumlarıyla diyalogdan uzaklaşılması, kamuoyunda daha çok siyasetle uğraşan bir örgüt olarak algılanması, delege sistemindeki adaletsizlikler nedeniyle Türkiye’ deki birkaç baronun Türkiye Barolar Birliği yönetiminde ve diğer kurullarda çok daha etkin olması, her baronun aynı görevleri üstlenmesine rağmen barolar arasında ciddi bir gelir adaletsizliği bulunması özellikle bu sebeple büyük iller dışındaki baroların mesleğin gelişimine ve hukuka katkı sağlayacak etkinlikleri yapmakta zorlanmaları gibi konuşulması gereken birçok konu başlığı vardır.
Türkiye Barolar Birliğinden ve devletimizin yetkili organlarından beklentimiz öncelikle bu tür sorunların çözülmesi yönündedir.
Türkiye Barolar Birliği ve Baroların isimlerinin değişmesi ya da kaldırılması ya da yapının parçalı hale gelmesinin çok ciddi mahsurları olacağını düşünüyoruz. Bu durumun uluslararası alanlarda farklı anlamlara taşınmasından, bölgesel etnisite ya da ideolojik temelli baroların kurulmasının önünün açılmasına kadar daha sayılacak çok önemli mahsurları olacaktır. Konunun ülkemizin içinde bulunduğu şartlar gözetilerek gösterişten ve meselenin özünden uzaklaşmadan kötü niyetli kişilerin kışkırtma girişimlerine mahal vermeden sağduyuyu kaybetmeden, birlik ve beraberlik zedelenmeden, geniş kitlelere yaymadan diyalog yöntemiyle çözülmesi doğru yöntemdir.
Kamuoyunun takdirlerine saygıyla sunarım.
Niğde Barosu Yönetim Kurulu Adına
Av. Hüseyin DEMİRBİLEK
Baro Başkanı