5 NİSAN AVUKATLAR GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

 Her avukatlar gününde meslek sorunlarının en aza indirgendiği ve hatta ortadan kaldırıldığı bir gün olmasını temenni ederek günümüzü bugüne kadar kutladık. Ancak bırakın meslekte sorunların azalmasını gün geçtikçe katlanarak devam eden sorunlar yumağı ile karşı kaşıya kalmaya devam ediyoruz. Artık adedini benim bile sayamadığım Hukuk Fakültesi sayısı, buradan mezun olan öğrencilerin işsizlik sorunları, meslektaşlarımızın kamuoyunda itibarının zedelenmesine ses çıkartılmaması, bir meslek kimliğinin bankalarda bile geçerli sayılmaması, nüfus, tapu ve trafik kayıtlarının avukatlara güven duyulmamasından dolayı onlara açılmaması, CMK ile Adli Yardımda karşılaştığımız değişik sorunlar, adliyelerde hâkim yokluğu nedeniyle bitmeyen davalar, sosyal statüye bir türlü yasa ile oturtulamayan avukatlar ve daha birçok sorun. Avukatlar olarak bu sorunların halledileceği bir avukatlık yasasının çıkartılmasını umut ediyoruz. Bu konuda birliğimizin girişimleri olduğunu da biliyoruz.

Ülke gündeminde yargıya ilişkin problemler çığ gibi büyümektedir. Artık soruşturma adı altında birçok usulsüz teknik takipler, usulsüz ev, işyeri ve araç aramaları, herkesin kaçma şüphesinin olduğu iddiası ile yapılan tutuklamalar ve buna benzer bir çok usul hataları. Halen soruşturması devam eden ve adını ağzımıza aldığımızda acaba bize de bulaşır mı dediğimiz bir dava da hatalar üst üste devam ediyor. Ülke de bu konu ile ilgili ifadesi alınmayan bir ilahiyatçı profesörlerimiz vardı onlarda arandılar. Bu ülkede bu kadar çok örgüt mensubu var ise bu güne kadar eylemlerini neden gerçekleştiremediler aslında kamuoyu bu soruyu kendi kendine sorması gerekmektedir. Yine bu davanın meşhur savcısı görevinden alındı kıyametler koptu. Bırakın yargılama işini yargıçlar, savcılar ve avukatlar yapsın. Lütfen siyasiler müdahil olmasınlar.

Aslında bu yargılamaların ne kadar çığırından çıktığı kendisine suikast düzenleneceği iddia edilen ve bu davalardan birinde mağdur olan muhafazakâr yazarın ifadelerinden anlaşılmaktadır. 2003 yılında hazırlanan suikast planı ile kendisinin öldürüleceği bir CD ile öğrenen bu yazar, CD de 2003 yılında yapılması planlanan bu suikastta 2008 yılında yapılan bir hastanenin adının geçmesi üzerine “bu kadar da olmaz demiştir. Yaşla kuruyu birbirinden ayıralım demiştir.” Bu söylemden de anlaşılacağı üzere davaların ne şekilde yürüdüğünün bir göstergesidir. Bu ülkede artık fikirlerin hür şekilde ifade edilmesini hiç kimsenin fikrenden dolayı yargılanmaması umut ediyoruz.

Son bir ay içerisinde il dışından gelen iki meslektaşımıza saldırıda bulunulmuştur. Saldırının failleri yakalanarak haklarında gerekli yasal işlemler yapılmıştır. Tek görevi müvekkilinin yerine ve onun adına hak aramak mesleği olan avukatlık mesleğinin bir kamu görevi olduğu unutulmamalıdır. Ancak çok üzülerek gördüğümüz ve şahit olduğumuz bir olay var ki mesleğimiz bir kamu görevi olarak görülmemektedir. Üzüntü ile izlediğimiz olaylarda yakalanan şüphelilerin Cumhuriyet Savcılığı tarafından tutuklama istemi ile mahkemeye sevk edildikleri halde mahkemelerce ya sorgu ya da itiraz aşamasında tahliye edildikleri görülmüştür.

Herkesin Avukata bir gün ihtiyacı olacağı açıktır. Cumhurbaşkanının, Başbakanın,  Bakanların, Savcıların, Hakimlerin ve bir çok üst düzey bürokratın haklarında açılan veya açtıkları davada bir avukat aracılığı ile kendilerini savunmuşlardır ve savunmaya da devam etmektedirler. Yani bu da demek oluyor ki herkese avukat bir gün mutlaka lazım oluyor. Siz yargının bu müstesna kısmı olan savunma makamına karşı saldırılarda suskun kalır ve onların haklarını koruyamazsanız onlarda savunma görevlerini layığı ile yerine getiremeyecektir. Bu vesile ile öncelikle Sayın Cumhuriyet Başsavcım Alaettin SOYLU ‘ya bu konu ile ilgili girişimlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Ancak unutulmamalıdır ki savunma olmadan iddia ve karar makamlarının da bir ayağı eksik kalacaktır. Aynı fakülteden mezun olup aynı sıraları paylaştığımız yargının değerli üyelerinin kendileri ile aynı kaderi paylaşan meslektaşları ile ilgili bu tür saldırılarda biraz daha temkinli olmalarını Barom ve tüm avukatlar adına diliyorum.

                 Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlarım.

   Niğde Baro Başkanı
   Av. Osman Çimen