Çok kıymetli meslektaşlarım ve basınımızın değerli emekçileri; 2020-2021 yılı adli yıl açılış törenine hepiniz hoş geldiniz;  Sözlerime başlamadan önce ebediyete intikal etmiş bütün yargı mensuplarını rahmetle anıyorum.

  2020-2021 adli yılının, tüm avukat, hâkim, savcı ve adliye çalışanları

için adaletin tecelli ettiği bir yıl olmasını temenni ederim. Yeni adli yıla

yargının ağır sorunları ile başlasak ta, çözümün hukukun üstünlüğü ve

yargı bağımsızlığından geçtiği yadsınamaz bir gerçektir.

  Adalet toplumun can damarıdır. Adalet duygusunun yara aldığı toplumlarda, bireylerin hak ve özgürlüklerinden bahsedilemez. Yargının sorunlarının neticesinde yara alan adalet duygusunun yeniden  tesisi  ancak gerçek bir demokrasi ile idare edilen hukuk devletinden geçer. Hukuk devletinin olmazsa olmazı olan  "adalet anlayışını" toplumun her bir bireyinin, belliğine yerleştirmelidir.

Ülkemiz pandemi nedeni ile zor bir süreçten geçmektedir. Bu süreçte toplumun bütün fertlerinin yaşadığı zorlukları meslektaşlarımızda yaşamış ve yaşamaya devam etmektedir. Avukatlık mesleğini “ hâkim, savcı olamaz isem avukat olurum” mantığından çıkartılması gerekmektedir. Konuya ilişkin Adalet Bakanlığı bünyesinde girişimlerde bulunulmuş örneğin yeşil pasaport 15 yıl kıdemli avukatlara getirilmiş ancak tekliflerin içinde bulunulan avukat staj süresinin uzatılması ve yazılı sınav ötelenmiştir. Yüzden fazla hukuk fakültesinde sayısını bile telaffuz edemediğimiz kadar mezuna artık iş imkânı yoktur. Yargı reformunda sınav ve staja ilişkin düzenlemeler varken bunlar ötelenmiş, hukuk fakültesine giriş zorlaştırılmamış aksine bu taslaklardan sonra bir çok ile hukuk fakültesi açılmıştır.

Kısa vade de halkın lehine görünen CMK, Adli yardım, uzlaştırma ve arabuluculuk uzun vadede avukatlık mesleğinde ki iş imkânlarının bitmesi neden olmaktadır. Avukatlar, artık işlerinin elinden alınan değil iş imkânlarının artırıldığı bir yargı sistemi istemektedir. 

Bütün bunların yanında Niğde Barosu gibi küçük baroların iş imkânlarını kısıtlanabileceğini düşündüğümüz çoklu baro sistemi yeni bir yasa ile getirilmiştir. Konuya ilişkin endişelerimizi, iktidar ve muhalefet kanadından birçok politikacıya anlattık. Konuya ilişkin düşüncelerimizi basın daha önce basın açıklaması ile yapmıştık.

  Niğde barosu olarak gerçek adaletin; hâkim ve savcı bağımsızlığı, yasama,

yürütme ve yargının birbirinden bağımsız olması, hâkim ve savcı alımlarında liyakata

önem verilen, son olarak da savunmanın yani biz avukatların güçlendirildiği bir

sistemden geçtiğini söylemek isteriz.

  Biz; Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetin de, temel hak ve özgürlüklere, Cumhuriyetin temel ilkelerine, Laik, sosyal, hukuk devletine, yargı bağımsızlığına, evrensel hukuk kurullarına olan inancımız ile yeni adli yılın hepimize hayırlı olmasını dilerim.

  Sayın meslektaşlarım bir konu hakkında kısaca bilgilendirme yapmak istiyorum:  16 Nisan 2012 yılında çıkartılan bir yönetmelik ile il ve ilçelerde milli bayramlarda o ilin veya ilçenin en büyük mülkü amirinin çelengi dışında protokole çelenk koydurulmamaktadır. Bu sebeple ilgili yönetmelik gereği çelenk koyamamış olsak ta Niğde Baro Başkanı olarak Niğde Barosu' nu temsilen tüm bayram ve kutlamalarda yerimizi aldık ve almaya devam edeceğiz. Bu vesileyle 30 Ağustos Zafer Bayramımızı tekrar kutluyorum.