5 NİSAN AVUKATLAR GÜNÜ
Tarih: 5.04.2016 | Okunma Sayısı: 2467
 
    
 
 
 
 
 
 
 

Çok kıymetli meslektaşlarım.

Hepinizi en derin saygılarımla selamlarım.

Bundan 100 yıl önce 1. Dünya savaşının 2. Yılıydı.

Kadınlarımız ve erkeklerimiz hatta adlarına türküler yazılan daha 15 ini doldurmamış çocuklarımız ölüm kusan bir savaşın içinde hayatlarını ortaya koymuş savaşıyorlardı. Çanakkale ruhu tam da bu yıllarda oluştu. 250 bin şehit verdik.

Sadece Çanakkale de değil….

Üzerinde yaşadığımız bu kutsal topraklar Atatürk’ ün deyimiyle “Toroslarda son bir yörük çadırı kalana kadar savunulacaktı” Bayrak inmesin ezan susmasın diye savunuldu. Kurtuluş destanı yazıldı. ” Bayrak inerse ezan da susacaktı. Bayrak inmedi ezan da susmadı.”

İşte bizler şu anda, yakın tarihimizde yaşanan büyük acılar ve gösterilen insanüstü kahramanlıkların üzerinden geçen yüz yıl sonra bugün Avukatlar günü münasebetiyle kahramanımız kutlu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ün büstüne çelenk koymak ve kahramanlarımızı bir kez daha saygı ve rahmetle anmak için burada toplanmış bulunuyoruz. Şehit ve gazilerimizi bir kez daha Saygı ve rahmetle anıyoruz.

Türk milleti bin yılı aşkın bir süredir bu toprakları kendine yurt bilmiştir ve korumuştur. Çok sayıda öksüz ve yetimini bağrına basmıştır.

Bugün de kahraman askerlerimiz ve polislerimiz, kamu görevlilerimiz, başkalarının köpeği olarak onursuzca hayat süren teröristlerle başarılı bir şekilde mücadele etmektedir. Şehit olanlar, gazi olan canlarımız vardır. Şehitlerimiz milletimizin bir değeri olarak gökten bizlere bakmaktadır. Gazilerimiz aramızdadır ve başımızın üzerindedirler. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Gazilerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz.

İnsanlıktan nasibini almış olmalarını hiçbir şekilde beklemeyeceğimiz katiller evine gitmeye çalışan masumlara ve onların ailelerine de tarifsiz acılar yaşatmışlar onlarca vatandaşımız patlatılan bombalarla katledilmiş sakat bırakılmıştır. Bu patlamalarda ölen vatandaşlarımızı da yüce Allah’ tan rahmet diliyoruz. Geride kalanlara sabır diliyoruz.

Ne, sınırlarımız etrafında niye bulundukları malum sömürgeci devletlerin, ne, onların taşeronu olan terör örgütlerinin ne de sınırlarımız içindeki çanak yalayıcılarının gücü bizleri bu topraklardan ve kadim devletimizden vazgeçmemize yeter.

Kıymetli Niğde halkı değerli meslektaşlarım.

Terör hep beraber mücadele etmemiz gerektiren bir konudur. Güvenlik güçlerimize manen verdiğimiz destek çok önemlidir. Görüş farklıklarımızı bir yana bırakacağız. Bir arada olduğumuzu bilecekler.  Ancak Devletimizin, güvenlik güçlerimizin terörle mücadelesine katkıda bulunmamız onlara yardımcı olmamız da gerekir. Elimizden ne geliyorsa işlerini kolaylaştıracağız.

Daha dikkatli olacağız. Tanık olduğumuz şüpheli gördüğümüz durumları mutlaka güvenlik güçlerimizle paylaşacağız. Bu belayı hep birlikte aşacağız.

Kıymetli meslektaşlarım. Bu vesileyle tüm türkmenellerinde, her zaman yanımızda olmuş can Azerbaycanımızda şehit olan kardeşlerimizi de buradan rahmetle anıyorum. Mücadelelerinin zaferle sonuçlanmasını diliyorum.

Ömürlerini hukuka hak ve adalet duygusunun oluşmasına adayan onurlu insanlar kıymetli meslektaşlarım.

Niğde Barosu olarak şahsım ve Yönetim Kurulu arkadaşlarım adına avukatlar gününüzü kutluyorum. Aramızdan ayrılmış meslek büyüklerimizi de bu vesileyle saygı ve rahmetle anıyorum.

Sayın Meslektaşlarım;

Bu gün yargının üç kurucu unsurundan biri olan bağımsız savunmayı temsil eden avukatların günü. Avukatlar bağımsız savunmayı temsil ederler ve bundan vazgeçildiği gün hukuktan da vazgeçilmiş sayılır. Avukatlar yargı sistemlerinde halkın hukuk güvenliğini sağlayan en önemli kişilerdir. Ancak dünyadaki pek çok ülkenin aksine ülkemizde avukatlık mesleği ne yazık ki hak ettiği yerde değildir. Avukatlar sürekli bir mücadelenin içerisine itilmekte adalet mekanizmasının en önemli parçası kısıtlı imkanlarla mesleklerinin gereğini yerine getirmeye çalışmaktadır.

Eğer bu ülke hukuk güvenliği istiyorsa, adaletin en az hatayla gerçekleşmesini diliyorsa, avukatların mesleklerini rahat ve bağımsız bir şekilde yapmalarını sağlamak için gereken tüm düzenlemeleri yapmalıdır.

Her fırsatta yargının kurucu unsuru olduğumuz ve kamu görevi yaptığımız vurgulanırken, çok kolay şekilde soruşturma izinleri verilmekte adeta kurucu unsursunuz ama size güvenmiyoruz dercesine önümüzdeki engeller kaldırılmamakta yargının diğer kurucu unsurlarına tanınan haklar avukatlara tanınmamaktadır.

Avukatların can güvenliği bulunmamaktadır. Pek çok meslektaşımız görevleri sırasında saldırılara maruz kalmaktadır. Bu saldırılarda öldürülen avukat sayısı da her yıl artmaktadır. Avukatlar can güvenlikleri için silah ruhsatı almak istediklerinde ise diğer kamu görevlilerinin aksine harç alınmaktadır.  Durum icap ettiğinde kamu görevlisi sayılan avukatlık duruma göre de serbest meslek kabul edilmektedir.

Demokratik hukuk devletlerinde yargılama faaliyetinin merkezini savunma hakkı oluşturur. Bir yargılama içinde avukat yoksa ya da varlığı özümsenmemiş ise adil yargılamadan bahsedemeyiz.

Ne yazık ki Yargının diğer kurucu unsurları yanında avukatlara kesinlikle üvey evlat muamelesi bile yapılmıyor olması son derece üzücü ve hukuk devleti adına da kaygı vericidir.

Hukukçu kimliği taşıyan bir insanın güvenilir olup olmaması taşıdığı sıfatla ilgili değildir. Bazı örneklerden yola çıkarak önlem alma ihtiyacı hissedilmesi avukata önlem alma şeklinde anlaşılıyor ve uygulama bu yönde gelişiyorsa hukuk sistemi katlediliyor demektir. Eğer örneklerden yola çıkarak hukukun evrensel ilkelerine rağmen kesin çözümler üretmek istenirse mahkemelerinde cumhuriyet savcılıklarının da kapılarına kilit vurulması icap eder ki elbette bu kabul edilemez bir anlayış olur. 

Yetkili ve görevli kişilere sesleniyoruz. Avukatların adalete daha iyi hizmet vermesi önündeki engelleri kaldırmalısınız. Bunu daha güvenilir bir hukuk düzeni için yapmalısınız.

Türkiye’ de Barolara “ adalet komisyonlarında temsil edilme hakkı” verilmemesi yargısal sorunların çok da önemsenmediğini düşündürmektedir. Adalet hizmetlerini alan halkın bu hizmeti alırken yaşadığı sıkıntıları en iyi bilenler avukatlardır.

Yetkililerimizi sorunların daha çabuk tespiti ve çözümün verimli şekilde sağlanması için avukatların Adalet Komisyonlarında temsil edilmeleri hususunda düşünmeye ve adım atmaya davet ediyoruz.

Pek çok konuda süratle yasal düzenlemeler yapıldığı halde yıllardır avukatlık yasasında bir düzenleme yapılamamıştır. Arabuluculuğu bile sınava bağlayan sistem 2009 yılındaki Anayasa Mahkemesi kararının gereğini hala yapmamıştır. Türkiye’ den başka avukatlığın sınavsız yapılabildiği bir ülke bulunmamaktadır. Bugün sayı 90 bini geçmiştir. Bu durum bizler kadar vatandaşlarımızı da doğrudan etkileyecektir. Meslekte sayı arttıkça ister istemez nitelik düşmektedir.

Ne yazık ki bilimsel yapısıyla yükseköğretimi planlaması beklenen Yükseköğretim Kurulu başvuran her üniversitenin talebini kabul ederek neredeyse her ilde bir hukuk fakültesi açılmasına ön ayak olmuştur. Kurulan fakültelerin pek çoğunda öğretim elemanı da bulunmamaktadır. Bu tam bir fiyasko ve öğrenciler için ise trajedidir.

Daha söylenecek o kadar şey var ki….

Değerli Avukatlar, kıymetli kamuoyu

Yargının çözülmeyi bekleyen artık bizlerin çözülürken göremeyeceğimiz inancına kapıldığımız daha pek çok sorunu olduğunu biliyoruz.

Yıllardır da konuşuyoruz. Daha da konuşacağız. Her yıl 5 Nisanlarda aynı sorunları konuşmak ancak bir sonraki 5 Nisana kadar bir arpa boyu yol alınmadığını görmek çok üzücü. Ama bizler hukuka inanıyoruz. Mücadele etmeye devam edeceğiz. İnancımızı mücadele azmimizi kaybetmeyeceğiz.

Herkes için adalet, adalet için avukat diyor ve

Hepinize saygılar sunuyorum.

Av. Hüseyin DEMİRBİLEK

                                                                                                                                                                                                Niğde Barosu Başkanı 
23.11.2024
AV. EMİN ALPER ÖZTÜRK
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.